What a pity / shame!
Ne yazık / Ne kadar utanç verici!
How disappointing!
Ne kadar hayal kırıklığına uğratıcı / moral bozucu !
That's too bad.
Bu çok kötü.
What a bummer!
Ne üzücü!
What a let-down!
Ne utandırıcı!
That's (just) so disappointing!
Bu gerçekten çok hayal kırıklığına uğratıcı bir şey.
I was so looking forward to..
Bundan çok umutluydum ...
We had high hopes for...
... için çok umutluyduk.
It did not live up to expectation.
Beklentilere karşılık vermedi.
What we had been led to expect was..
... dan neler beklemiştik. (resmi)