He got somebody's back up.
Gıcık olmuş.
She caused offense / outrage
Kalbini kırdı / öfkelendirdi.
I put somebody's nose out of joint
Birinin ayağını kaydırdım.
I got on the wrong side of somebody.
Bana karşı tavır aldı.
She reduced somebody to tears.
Onu gözyaşları içinde bıraktı.
They put him down.
Onu aşağıladılar.
She showed me up (in front of others)
(Başklarının önünde) beni rezil etti.
We got in her black books.
Onun kara listesine alındık.
He dissed my new hairstyle.
Saç şeklimle dalga geçti.
She took umbrage at my remarks .
Sözlerimden alındı.