Phew!
Yorulma / rahatsızlık / sabırsızlık ünlemi
Thank God (for that)!
Allahım sana şükürler olsun (bunun için)!
What a relief!
Dünya varmış!
I'm so relieved to hear that.
Bunu duymuş olmak beni çok rahatlattı.
You had me worried (there / for a moment).
Beni korkutmuştun / endişelendirmiştin (orda / bir anlığına ).
That's a weight off my mind.
Bu konu kafamı kurcalıyor.
You've no idea what a relief it is to hear.
Bunu duymanın ne kadar rahatlatıcı olduğunu bilemezsin.
That's one less thing to worry about.
Endişelencek pek birşey yok.
What a stroke of luck!
Şansa bak!
(Oh well.) All's well that ends well!
Sonu iyi biten herşey iyidir!