Human Body Parts Names in English with Pictures
Body Parts Names! Learn useful names of human body parts in English with pictures and examples to improve and enhance your vocabulary words. There are many reasons why you might be required to talk about the different body parts in English, one such reason might be if you were admitted to hospital in an English speaking country and needed to explain what the problem was.
Vücut Parçaları İsimleri! Kelime dağarcığınızı geliştirmek ve iyileştirmek için insan vücudu bölümlerinin gerekli isimlerini İngilizce olarak resimler ve örneklerle öğrenin. Vücudunuzun farklı bölümleri hakkında İngilizce konuşmanızın gerekmesinin birçok nedeni olabilir; bunlardan biri, İngilizce konuşulan bir ülkede hastaneye kabul edilmeniz ve sorunun ne olduğunu açıklamanız gerekmesi olabilir.
There is a whole wealth of words used to refer to the body parts in English and in this section, you will be learning how to refer to each body part. This will not only broaden your vocabulary but will also be an excellent way to better communicate and understand conversations in English.
İngilizce'de vücut bölümlerine atıfta bulunmak için kullanılan çok sayıda kelime vardır ve bu bölümde, her bir vücut bölümüne nasıl atıfta bulunacağınızı öğreneceksiniz. Bu sadece kelime dağarcığınızı genişletmekle kalmayacak, aynı zamanda İngilizce konuşmaları daha iyi iletişim kurmak ve anlamak için mükemmel bir yol olacaktır.
The human body is the entire structure of a human being. It is made up of many different body parts.
İnsan vücudu, bir insanın tüm yapısıdır. Birçok farklı vücut parçasından oluşur.
Human Body Parts Names
İnsan Vücut Parçaları
Head Kafa/Baş
– He kissed the top of her head.
Başının üstünü öptü.
Face Yüz
– She had a beautiful face.
Güzel bir yüzü vardı.
Hair Saç
– Her hair was short and dark.
Saçları kısa ve koyuydu.
Ear Kulak
– She tucked her hair behind her ears.
Saçlarını kulaklarının arkasına sıkıştırdı.
Neck Boyun
– Jean wore a string of pearls around her neck.
Jean boynuna bir dizi inci taktı.
Forehead Alın
– He has a round face with a high forehead.
Yüksek alınlı yuvarlak bir yüzü var.
Beard Sakal
– You need to barber that beard of yours.
O sakalını berbere götürmen gerek.
Eye Göz
– Beauty is in the eye of the beholder.
Güzellik bakanın gözlerindedir.
Nose Burun
– She gave him a punch on the nose.
Burnuna bir yumruk attı.
Mouth Ağız
– She opened her mouth to say something.
Bir şey söylemek için ağzını açtı.
Chin Çene
– I rested my chin on my drawn-up knees.
Çenemi, gergin dizlerime dayadım.
Shoulder Omuz
– He removed his hand from her shoulder.
Elini omzundan çekti.
Elbow Dirsek
– He rested one elbow on the wall as he spoke.
Konuşurken bir dirseğini duvara dayadı.
Arm Kol
– Tim’s mother put her arms around him.
Tim’in annesi kollarını ona doladı.
Chest Göğüs
– Her heart was pounding in her chest.
Kalbi göğsünde çarpıyordu.
Armpit Koltuk Altı
– She was carrying her handbag under her armpit when I saw her.
Onu gördüğümde çantasını koltuk altında taşıyordu.
Forearm Kolun Ön Kısmı
– His legs are powerful, his shoulders and forearms are huge.
Bacakları güçlü, omuzları ve kollarının ön kısmı kocaman.
Wrist Bilek
– He fell downstairs and broke his wrist.
Merdivenden aşağıya düştü ve bileğini kırdı.
Back Sırt
– I lay on my back and looked up at the stars.
Sırt üstü uzandım ve yıldızlara baktım.
Navel Göbek
– She wore a checked shirt tied in a knot above the navel.
Göbeğinin üzerinde bir düğümle bağlanmış kareli bir gömlek giymişti.
Toes Ayak Parmakları
– I kept treading on his toes when we were dancing.
Dans ederken ayak parmaklarına basıp duruyordum.
Ankle Ayak Bileği
– She sprained her ankle playing squash.
Squash oynarken ayak bileğini burktu.
Instep Ayağım Üst Kısmı
– The bag was resting on my insteps.
Çanta ayaklarımın üzerinde duruyordu.
Toenail Ayak Tırnağı
– You should cut your toenail.
Ayak tırnağını kesmelisin.
Waist Bel
– These trousers are a bit tight around my waist.
Bu pantolon belime biraz dar geliyor.
Abdomen Karın
– He was suffering from pains in his abdomen.
Karnında ağrılar çekiyordu.
Buttock Kalça
– These are injected into the muscle, usually in the arm, thigh or buttock.
Bunlar kas içine, genellikle kol, uyluk veya kalçaya enjekte edilir.
Hip Kalça
– The new coats blouse gracefully above the hip line.
Yeni paltonun bluzu kalça çizgisinin üzerinde zarif bir şekilde duruyor.
Leg Bacak
– He scratched the insect bite on his leg.
Bacağındaki böcek ısırığını kaşıdı.
Thigh Uyluk
– She was wearing a white dress slit to the thigh.
Uyluğuna kadar yırtmaçlı beyaz bir elbise giymişti.
Knee Diz
– Lucy had a bandage round her knee.
Lucy'nin dizinde bir bandaj vardı.
Foot Ayak
– My foot hurts.
Ayağım ağrıyor.
Hand El
– You cannot clap with one hand.
Tek elle alkışlayamazsınız.
Thumb Başparmak
– She held the coin carefully between finger and thumb.
Parayı parmağıyla ve başparmağı arasında dikkatlice tuttu.